PaYlaŞıMıN En GüZeLiNe
PaYlaŞıMıN En GüZeLiNe
PaYlaŞıMıN En GüZeLiNe
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

PaYlaŞıMıN En GüZeLiNe

Contact Saplantınız Olacak
 
AnasayfaGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 GAZZE DE BİR OSMANLI ASKERİNİN NOT DEFTERİ

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
C@ntact
Admin
Admin
C@ntact


Erkek
Mesaj Sayısı : 171
Yaş : 44
Kayıt tarihi : 17/04/08

GAZZE DE BİR OSMANLI ASKERİNİN NOT DEFTERİ Empty
MesajKonu: GAZZE DE BİR OSMANLI ASKERİNİN NOT DEFTERİ   GAZZE DE BİR OSMANLI ASKERİNİN NOT DEFTERİ Icon_minitimePerş. 8 Ocak - 11:35:18

GAZZE'DE BİR OSMANLI ASKERİNİN NOT DEFTERİ


GAZZE DE BİR OSMANLI ASKERİNİN NOT DEFTERİ 40016-gazzede-bir-osmanli-arkerinin-not-defteri-Resim



İsrail işgali altında kıyıma uğrayan Gazze'de feryatlar dinmiyor. 12 günde çoğunluğu sivil 600'den fazla Filistinli hayatını kaybetti. Bundan tam 92 yıl önce de Gazze'de Osmanlı askeri İngilizlerle savaşıyordu.
....................
Yeni Şafak yazarı İbrahim Karagül, işte o savaştaki bir Osmanlı askerinin tuttuğu not defterinde yer alan notları köşesine taşıdı.

İNTİKAM AH İNTİKAM
"Ne bir dua ne Fatiha isterim sizlerden. İntikam… Ah intikam!..
Geçmeyiniz bizlerden.."

Tam doksan iki yıl önce, bugünlerde İsrail ordusunun kıyımlarını izlediğimiz Gazze'de, dönemin ABD'si olan İngilizlerle savaşan Osmanlı askerleri içinde, kendi deyimiyle "Anadolu'dan kopup gelen" Mehmed Hüseyin Çavuş'un not defterinden çıkan anıların arasında bulunan şiirlerden birinin son dörtlüğü bu.

"Neler neler diyorum yare, açıldı efganım…

Neler neler diyorum, hepsi… hepsi yalan…"

Bu da, Hüseyin Çavuş'un nefis cümlelerle yazılmış bir aşk hikayesinin son cümleleri. Gazze'de köy köy yaşanan şiddetli çatışmalar, yokluklar, acılar, kahramanlıklar, ölümler sırasında yazıldı. Kudüs yolunu İngilizlere kapatmak için Suveyş Kanal Muharebeleri, birinci, ikinci, üçüncü Gazze muharebeleri sırasında, Birşiba Muharebesi sırasında yazıldı bu cümleler.

BAKALIM İSTİKBAL..
"Akşam saat altıya çeyrek kala, bir İngiliz tayyaresinden atılan bomba, Ahmed Çavuş komutasındaki topa isabet etti. Yekdiğerini takiben Kozanoğlu Mehmed, Bandırmalı Ömer, Ödemişli Kazım, Lüleburgazlı Halil şehid oldu. Marangoz Abdullah, Kilisli Musafa ağır yaralandı. Sıhhiye arabalarıyla Mesvke'deki sıhhiye bölüğüne gönderilmişlerse de birisinin şehid olduğu anlaşıldı. İşte, bugünün sabahı, sekiz aslan neferin elimden gasbedilmesiyle başladı. Şimdi her tarafta bir musalib harb var. Bakalım… İstikbal… Mehmed Hüseyin: 6/5.."

Gazze'yi can havliyle savunan Anadolu evlatlarının şehid olduktan sonra ceplerinden toplanan not defterlerinde neler yok ki..

"Senden ayrıldım. Bak harab oldum.. Beni hep an!.. Unutma…" (Piyade Topçu Mehmed Hüseyin)

30 BİN OSMANLI ASKERİ 85 BİN İNGİLİZ ASKERİNE KARŞI
İşti o not defterlerinin sayfalarına, fotokopilerine bakıyorum sabahtan beri. Bir yandan da haber kaynaklarından İsrail'in Gazze'deki kıyımıyla ilgili gelişmeleri, dünyanın sahte ateşkes çabalarını izliyorum. Alelacele yazılmış, bazı cümlelerin üzeri çizilmiş sayfalar. Kiminin üzerinde bağrı yanık bir Anadolu çocuğunun efkarı, kiminin üzerinde öfke ve intikam çığlıkları.. Hepsi ama hepsi, bu toprakları ölümüne savunmuş. Yer yer zaferler kazanmış, ağır kayıplar verdirmiş. 30 bin civarındaki Osmanlı askeri, 85 binin üzerinde İngiliz askerine karşı, bütün imkansızlıklar içinde, o toprakları, köyleri, tepeleri savunmuş. Doksan yıl önce… Bu savaşta İngiliz askerleri tarafından ele geçirilen, Osmanlı askerlerinin kullandığı haritaya bakıyorum…

Yollar, tepeler, vadiler, köyler.. Çatışmaların yaşandığı her yer.. Gazze, Golan tepeleri… Zeytinlikler.. Hangisinde kaç Anadolu çocuğu gömülü şu an? Doksan yıl sonra bugün İsrail aynı yerleri bombalıyor.. Kudüs teslim olana kadar, o toprakların her metresinde verilen o dehşet mücadeleyi bugün kaçımız hatırlıyor? Kaçımız, İsrail'in bugün yapıp ettikleriyle İngiltere'nin yapıp ettiklerini kıyaslıyor? Kaçımız yüreğimizin bir tarafını hâlâ oralarda hissediyor? Daha o şehitlerin not defterlerini bile okuyamıyoruz!

İNGİLİZ ÇAVUŞUN ANILARI
Aynı savaşta İngiliz Cavuş Whatley'in anıları derlenip toparlanmış:

15 Eylül 1917: Bombay'dan Keşmir adlı gemiyle Suveyş Kanalı'na gelişlerini, oradan Kantara'ya geçişlerini anlatıyor. 6 Kasım'da Gazze'ye saldırı hazırlıklarından, Türk keskin nişancılardan, Gazze'yi nasıl bombaladıklarından söz ediyor. Sonraki günlerde; bölgedeki Musevilerin desteğinden, köylerdeki şiddetli çatışmalardan, tarafların verdiği kayıplardan, birkaç saat planlanıp birkaç gün süren çatışmalardan, bir kaç saatlik ateşkeslerden, Türk taarruzlarından, sadece bir köye üç bin top atışından, en şiddetli direnişin yaşandığı Tire köyünden söz ediyor…

İsrail Gazze'de çocuklara kıyım yaparken, uranyumlu bombalarla kenti harabeye çevirirken bunlara bakıyordum. Daha önce de bakmıştım. Hatta yazmıştım da. Ama, bugünlerde özellikle tekrar tekrar baktım. Kudüs düşene kadar…

Çünkü bugün o gündü. O zaman İngiliz vardı şimdi İsrail'le birlikte ABD var. Topraklar aynı. Köyler aynı. Kentler aynı. Savunanlar aynı, saldırganlar aynı.

Bir asır geçti... Bugün Gazze'yi savunanlar, İsrail saldırılarına şiddetli tepki verenler, o gün o topraklarda hayatını kaybedenlerin torunları değil mi? Ceplerinde Anadolu ağıtları yazan gençlerin, Kudüs'ü, Medine'yi, Mekke'yi koruyanların torunları değil mi? Öyleyse Gazze'de olanlara en sert tepkiyi gösterme hakkına sahip olanlar onlar değil mi?

Bugün sesi en yüksek çıkması gerekenler biz değil miyiz!..

Ne yazmıştı Hüseyin Çavuş… "Ne bir dua, ne fatiha isterim sizden. İntikam… Ah! İntikam!.."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://contact.yetkin-forum.com
 
GAZZE DE BİR OSMANLI ASKERİNİN NOT DEFTERİ
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
PaYlaŞıMıN En GüZeLiNe  :: »»-(¯`v´¯)-» Haberler Kategorisi »»-(¯`v´¯)-» :: Türkiye'den Haberler-
Buraya geçin: