13 harabenin gizemli sırları Biri dağların zirvesinde. Nasıl yapılmış akıl almıyor. Bir diğeri meşhur Babil... Yani isim anlamı ile "Tanrının kapısı"... 1. Machu Piccu (Peru)
İnka harabelerinin en ünlü olanı Machu Piccu iki dağ arasında asılı kalmış gibi görünüyor ve etrafı çoğunlukla yoğun sis kaplı.
Urubamba Vadisi'nden görünmeyen harabe büyüleyici bir mekan; özellikle İnkalıların bu yeri kurduğunda tekerlek kullanmadıkları düşünülürse. Machu Picchu 15. yüzyılda yapılmış, fakat bölgeyi 1530'da istila eden İspanyollar bu yer hakkında hiçbir kayıt tutmamış.
Harabelerin çoğu dini ayinlerin yapıldığı mekanların özelliklerine sahip, bu nedenle kutsal bir barınak olarak kullanılmış olduğu düşünülüyor.
********************************************************************
**************************************************************************
2. Babil (Irak)
Bağdat'ın 90 kilometre güneyinde antik Babil şehri yer alıyor. Orijinal adı "bab-ili", "Tanrının Kapısı" anlamına geliyor.
Babil güzelliği, zerafeti ve büyüleyiciliğiyle dünyanın en ünlü antik şehirlerinden biri. Asma bahçeleri, Dünyanın 7 Harikası arasında yer alıyor. Kültür merkezi olan şehir M.Ö.1850 yılında Amorların gelişinden, M.Ö. 322 Büyük İskender'e kadar 15 yüzyıl boyunca ayakta kalmış.
Kültür merkezi olan şehir M.Ö.1850 yılında Amorların gelişinden, M.Ö. 322 Büyük İskender'e kadar 15 yüzyıl boyunca ayakta kalmış.
**************************************************************************
3. Palenque (Meksika)
Palenque harabeleri Meksika ve Orta Amerika'daki arkeolojik Maya kalıntılarının en önemlilerinden biridir. Meksika Federal Cumhuriyeti'nin Chiapas eyaletindeki Tumbala Dağları'nın eteklerindeki tropikal ormanlar arasında yer almakta.
Bulunan çömlek parçaları analizleri bölgede M.Ö. 100 yılında yaşanmış olduğunu gösterse de, bugün gördüğümüz çoğu bina 6. ve 10. yüzyıllar arası yapılmış.
****************************************************
*****************************************************
*******************************************************
4. Ayutthaya Kalıntıları (Tayland)
"Yenilmez" anlamına gelen Ayutthaya; Bangkok, Chiang Mai ve Puket kadar tanınmasa da Tayland'ın en çok turist alan yerlerinden biridir. Tarihçilerin araştırmalarına göre Ayutthaya, döneminin en canlı büyük şehirlerinden biriydi.
Günümüze kalan imparatorluğun görkemli harabeleri Ayutthaya Tarihi Parkı olarak biliniyor ve Unesco'nun Dünya Miras Listesi'ne yer alıyor.
*****************************************************
********************************************
5. Kolezyum (İtalya)
Roma mimarisinin en müthiş örneklerinden olan ve belki de en çok bilinen Kolezyum, Roma'nın göbeğinde elips şeklinde bir amfitiyartodur. 50,000 izleyici kapasitesine sahip Kolezyum, halkın gladyatör dövüşlerini izlemesi amacıyla yapılmıştır. Gladyatör dövüşlerinin yanı sıra halk gösterileri, hayvan avlanmaları, infazlar, meşhur savaşların canlandırmaları ve klasik mitoloji ögelerini konu alan dramalar da burada yer alırdı.
Yaklaşık 500,000 insan ve bir milyondan fazla hayvan Kolezyum oyunları sırasında hayatını kaybetmiştir.
Kolezyum, depremler ve çalınan taşlar sebebiyle 21. yüzyılda kısmen harabe şeklini almış olsa da, Roma İmparatorluğu'nun ve deprem mühendisliği alanındaki olağanüstü başarılarının sembolüdür.
6. Tikal Harabeleri (Guatemala)
Tikal, Kolomb öncesi Maya uygarlığının merkezlerinden ve en büyük arkeolojik kalıntılarından biridir.
Kuzey Guatemala'daki Peten ilinde yer alan Tikal, günümüzde Tikal Milli Parkı'nın bir kısmını oluşturur ve Unesco'nun Dünya Miras Listesi'nde yer alır.
7. Chichen Itza (Meksika)
Meksika'daki Yucatan Yarımadası'nın kuzeyinde yer alan, Kolomb öncesi arkeolojik bölge Chichen Itza, Maya uygarlığı tarafından kurulmuştur. Bölge çok fazla sayıda mimari tarzı barındırmaktadır.
Kalıntılardaki Meksika mimarisinin varlığı, Orta Meksika'dan gelen göçlerin, hatta belki işgallerin göstergesi olarak görüldüyse de, günümüzde çoğu yorumcu bu farklı tarzların kültür dağılımı sonucu ortaya çıktığını söylüyor.
****************************************************
*******************************************************
8. Partenon (Yunanistan)
Yunan tanrıçası Atena'nın barınağı olan Partenon M.Ö.5. yüzyılda Atina Akropol'ünde inşa edilmiştir. Antik Yunan'dan günümüze kalan en önemli yapı olduğu kabul edilen Partenon, Dor üslubunun gelişiminin geldiği noktayı en iyi şekilde gösterir.
Dekoratif heykelleri, Yunan sanatının en müthiş eserlerindendir. Dünyanın en büyük kültür anıtlarından olan Partenon, Antik Yunan'nın ve Atina demokrasisinin sembolu olarak bilinir.
9. Trinidad Cizvit Harabeleri (Paraguay)
Paraguay'da, Encarnacion şehrinin 25 km uzağında Cizvit misyonerlerin yaşadığı ilginç ve kışkırtıcı Trinidad yer alıyor.
Bölgede melek figürlerini barındıran Barok bir kilise, bir kule ve bir şapel bulunuyor. Yıkıntılar 1993 yılında Unesco tarafından Dünya Mirası listesine eklendi.
**********************************************
10. Copan Harabeleri (Honduras)
400'den 800'e kadar Maya başkenti olan Copan, bu güne kadar keşfedilmiş en etkileyici ve en büyük Maya merkezlerinden biridir. İçinde piramitleri, barınakları ve Copan kralları figürlerinin oyulmuş olduğu 21 taş kolonu barındırır.
Guatemala'da yer alan Tikal, Maya yerleşimlerinin en çok tanınanı ve ulaşımı en kolay olanı olarak bilinse de, Maya uygarlığı ile ilgilenen kişilerin mutlaka görmesi gereken birincil yer Copan'dır.
**************************************************
***************************************************
11. Palmira Harabeleri (Suriye)
Suriye Çölü'nün ortasında yer alan Palmira, "Çölün gelini" olarak tanımlanır. Stratejik pozisyonu ve zenginliği ile Romalıların ilgisini çeken Palmira, M.S. 1. yüzyılda Romalıların kontrolüne geçti. Palmira hükümdarlığının kaderi, Romalılar tarafından esir alındıktan sonra kendini zehirleyen kraliçesi Zenobia'nınkinden farklı değildi.
Arkeologlar hala Romalılar tarafından yağmalanan ve büyük hasar gören şehirde incelemelere devam etmektedir.
*****************************************************
***************************************************************
********************************************************
12. Talisay Şehri (Filipinler)
Filipinler'deki Talisay şehrinde bir şeker fabrikatörü tarafından yaptırılan, 2. Dünya Savaşı sırasında Japon kuvvetlerin kullanmasını engellemek için iki kere imha edilen bir köşk bulunmaktadır.
Amerikan Hava Kuvvetleri tarafından bombalanan mekan, daha sonra Japonların eline geçmesi ihtimaline karşı Filipinli isyancılar tarafından yakılmıştır.
*********************************************************
*****************************************************
13.Efes Harabeleri (Türkiye)
Antik Çağ yazarlarına göre Efes, Smyrna gibi M.Ö. 3000 yıllarında kurulmuştur. Dor istilası üzerine Ege kıyılarına yerleşen İonlar Efes’e yerleşmişler, daha sonra Lidya egemenliği döneminde şehirlerini geliştirmişlerdir. İon, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı uygarlıklarının izleri bugün halen görülebilmektedir
Efes’e Meryemana’nın da gelmesi ve St. Jean’ın burada yaşaması Efes’i aynı zamanda önemli dini bir merkez durumuna getirmiştir. Daha sonraları Sart ile Susayı bağlayan deniz yolu üzerindeki işlek limanların zamanla dolması üzerine, artık yaşanmaz hale dönüşen şehri Bizans İmparatorluğu Justinyen’in (527-565) Ayasuluk Tepesinde yaptırdığı St. Jean bazilikası etrafına yerleşmek suretiyle terk etmişlerdir.
1090 yılında şehir Türklerin eline geçmiştir. Böylece şehir tarih boyunca farklı istilalar yada depremler nedeniyle tam beş kez yeniden kurulmuştur. Bugün kalıntılarını gördüğümüz kent Efes III. Kuruluşudur.
Günümüzde ise Efes, Selçuk ilçemiz sınırları içerisindedir. Yukarıda söz ettiğimiz gibi hemen tüm uygarlık kalıntılarının bulunduğu Efes ve Selçuk günümüzde ülkemizin tarihi ve arkeolojik eserler bakımından en zengin merkezidir.