17. yy’a kadar kimse Seyşel Adalarında yaşamamıştır. 1770 yılında ilk Fransız göçmen ve köleler adaya ayak basmış ve baharat, manyok, şeker kamışı, patates ve mısır yetiştirmeye başlamışlardır. 18. yy sonuda ada son derece kaliteli görünüyordu ve İngilizler ada ile ilgilenmeye başlamışlardı.
Zamanın başbakanı denizlerinde İngilizleri görerek saldırının yakın olduğunu düşünmüş ve Fransız bayrağını indirmiş fakat herhangi bir saldırı olmayınca bayrağı tekrar yükseltmiştir. Bu durum 1814’e İngilizlerin adanın yönetimini almasına kadar sürmüştür. İngiliz yönetiminin temel özelliği kölelerin ve politik suçluların sayısındaki artıştı. Fransızca ana dil olarak kalmış, Fransız kültürü yaşamaya devam etmiştir. 1964’te Seyşeller’in ilk politik partileri oluşturulmuştu. 1976’da bağımsızlığına kavuşmuş ve iki partili bir koalisyon kurulmuştur. Cumhurbaşkanı Seyşelleri lüks bir mekan yapmak için hazırlıklara başladı. Dünyadaki jet sosyete ile ilişkiler kurdu ve kısa bir süre sonra zenginler adaya akın etmeye başladı.
Çevre
Seyşel Adaları’nda 4 adet ulusal deniz parkı ve 150’den fazla kimliği saptanmış tropik camadan balık türü vardır. Buradaki şnorkel ve resif korumalı kıyılar sayesinde bolca balık ve mercan göreceksiniz. Yunuslara adalar arasında rastlamak oldukça yaygındır. Seyşeller ayrıca balık avı konusunda ünlüdür. İngiliz ve Fransız göçmenler Seyşel Adalarına özgü dev kaplumbağaların kıyımında önemli rol oynamışlardır.
Seyşeller doğal hayat için bir liman gibidir, özellikle kuş ve tropik balıklar için. Ada bitki örtüsü açısından zengindir fakat bunnların bir çoğu hindistan cevizi ağacıdır. Dağlık alanlarda bakir ormanlar vardır. Bu yüksek ve uzak yerlerde böcek yiyen bitkileri de görebilirsiniz.
Adada kürklü yada pullu hayvanlara çok fazla rastlanmıyor, bunların yerine böcekler yoğun olarak gözlenmekte. Dev gergedanlar sürüngenlerin yeri fazlasıyla tutmaktadır. Kuşların bolluğu dikkatinizi çekecek bir unsur.